21. yüzyılda teknolojinin hayatımıza etki etmediği herhangi bir alan yok. Bu gelişmeleri en çok hissettiğimiz alanların başında medya ve reklam sektörü geliyor dersek yanlış olmaz. Habercilik, gazetecilik, televizyonculuk kısaca yayıncılık kavramının sosyal medya hesaplarına geçmesi olsun, yıllarını köşe yazarak geçiren gazetecilerin Tweet atma yarışları olsun bu değişimi en güzel anlatan örneklerden. Buradaki en büyük değişim de basılı, mürekkep kokan gazetelerden 30-40 megabayt büyüklükteki akıllı telefon uygulamalarına geçiş gösterilebilir.
Reklamcılık da önceki yazılarımızda hep vurgulamaya çalıştığımız gibi değişimi baştan aşağı hisseden alanlardan birisi. Geleneksel reklamcılık kağıt, baskı, boya, dağıtım, prodüksiyon maliyetleri sebebiyle artık çoğumuzun satın almadığı basılı gazeteler gibi. Ancak dijital ekranlarla yapılacak reklam faaliyetleri aynı o telefonlarımızdaki 30-40 megabaytlık uygulamalar kadar taze ve güncel.
Sektörün teknolojiyle bu kadar iç içe olması belki de reklam sektöründeki o aceleciliğe en büyük katkıyı veren unsur oluyor. Dijital reklamcılıkta yukarda bahsettiğimiz baskı, prodüksiyon vb. aşamaların ortadan kalkması ve bir içeriğin sadece 1-2 dakika içerisinde güncellenebiliyor olması hem çağımıza hem de reklam sektörünün ruhuna oldukça uygun.
Aynı zamanda dijital reklamcılıktaki birden fazla içerikle veya hareketli içeriklerle yayında olabilme şansı ve bunların haftalık, günlük hatta saatlik planlarının 1-2 dakika içerisinde yapılıp uygulamaya konulabilmesi, geleneksel reklamcılıkla arasındaki farkları çok açıkça ortaya koyuyor. Çağımızın getirdiği bu hız ve insanoğlunun aceleciliğine bakıldığında dijital ekran networkleri biçilmiş kaftan gibi gözüküyor. Markanızı en güncel şekilde, hedef kitlenize uygun reklam alanlarında tanıtmak için Digiboard’un geniş ve güncel dijital ekran ağını kullanın.